30 Nisan 2012 Pazartesi

Orta Karadeniz Bölümü

Orta Karadeniz Bölümü

Bölgenin, yer şekilleri en sade ve yükseltisi en az olan bölümdür.

Bunun sonucu olarak:

ü  Denizin nemli etkisi daha geniş alanı etkilemiştir.

ü  Kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım daha kolaydır.

ü  Tarım alanları daha geniştir.

ü  Makineli tarım daha yaygındır.

ü  Nüfus, bölüm geneline daha düzenli dağılmıştır.

Yağış miktarı diğer bölümlere göre daha azdır.

Tütün,şeker pancarı,soya fasulyesi,elma,pirinç,buğday,mısır en önemli tarım ürünleridir.

Bölümün ekonomisi daha çok tarıma dayanır.

Çarşamba,Çorum,Amasya ve Turhal’da şeker fabrikaları,Tokat ve Samsun’da sigara fabrikaları,Samsun’da bakır işletmeleri bulunur.

Dikkat: Orta Karadeniz Bölümünün kıyı kesimi ile iç kesimleri arasındaki birçok coğrafi farklılık,Doğu ve Orta Karadeniz bölümlerindeki kadar fazla değildir.Bunun nedeni Orta Karadeniz Bölümünün yüzey şekilleri daha sadedir.

Doğu Karadeniz Bölümü

Doğu Karadeniz Bölümü

En dağlık ve yüksek bölümdür,

Kıyıya paralel uzanan Doğu Karadeniz Dağları bölümünün tamamını kaplamıştır,

Doğu Karadeniz Dağları,bölümün kıyı kesimi ile iç kesimleri arasında büyük farklılıkların oluşmasına neden olmuştur.

En fazla yağış alan bölümdür.

Bulutlanma ve nemin en fazla olduğu bölümdür.

Güneşlenme süresi  ve güneş enerjisinden yararlanmanın en az olduğu bölümdür.

Kırsal nüfus oranı en yüksek olan bölümdür.

En fazla göç veren bölümdür.

Dağınık yerleşmenin en fazla görüldüğü bölümdür.

Çay ve fındık tarımının en fazla yapıldığı bölümdür.

Tarımsal nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölümdür.

Yaylacılığın ve büyükbaş hayvancılığının en fazla geliştiği bölümdür.

Bakır rezervinin en fazla olduğu bölümdür.

Coğrafi konum ve jeopolitik

COĞRAFİ KONUM ve JEOPOLİTİK

COĞRAFİ KONUM

Coğrafi konum; dünya üzerinde seçilmiş bir yerin matematik ve özel konumu ile jeopolitik önemini kapsamaktadır..

Türkiye’nin özel konumunun Türkiye üzerindeki etkileri

Özel konum bir yerin;

Kıtalara ve denizlere göre konumu,ticaret yollarına göre konumu,askeri-siyasi ve ekonomik güç merkezlerine göre konumu,doğal ve beşeri kaynak potansiyeli,yer şekilleri özellikleri gibi soruların cevaplandırılmasıyla açıklanmış olur.

Buna göre Türkiye’nin özel konumunun etkileri;

Bir Avrupa ülkesi olan Türkiye;Asya,Afrika ve Avrupa’nın birbirine en çok yaklaştığı yerde bulunur.Asya ile Avrupa arasında köprü durumundadır.

Akdeniz,Ege,Marmara ve Karadeniz’e kıyısı olan bir yarımada ülkesidir.

İstanbul ve Çanakkale boğazlarına sahiptir.

Dünya petrollerinin büyük bölümüne sahip olan Orta doğu ülkeleri ile Kafkas ülkelerine komşudur.Bu nedenle Orta doğudan Avrupa’ya giden petrol boru hatları ülkemizden geçmektedir.

Zengin yer altı ve üstü zenginliklerine sahiptir.

Dünya ticaretinde önemli bir yere sahiptir.

Asya ve Avrupa arasında yer alması ve birçok medeniyete ev sahipliği yapması tarihi ve turistik önemini artırmıştır.

Türkiye Alp-Himalaya dağ kuşağı üzerinde bulunur.Bu nedenle yeryüzü şekilleri dağlık ve engebeli ,yükselti ortalaması fazla,yer yapısı kırıklı,deprem olasılığı yüksek ve sıcak su kaynaklarınca zengindir.

Batıdan doğuya doğru gidildikçe yükselti arttı için sıcaklık düşer,karasallık artar.

Dağlar genellikle doğu-batı yönünde uzanır.Ege bölgesinde dağlar kıyıya dik,Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde kıyıya paralel olarak uzanır.

Yer şekilleri çok engebeli olduğu için,gerçek alan ile izdüşüm alanı arasındaki fark fazladır.

İklim,bitki örtüsü,tarım ürünleri çeşitliliği fazladır.

Türkiye’nin Matematik Konumu ve Sonuçları:

Nasıl ki şehirdeki bir evi bulabilmek için mahalle,cadde,sokak ve ev numarası gibi unsurlara ihtiyaç varsa Türkiye’nin dünya üzerindeki yerini bulabilmek için de dünyayı enine ve boyuna kesen hayali çizgilere ihtiyaç vardır.Bunlar paralel ve meridyenlerdir..



Bulunduğu boylamın Türkiye üzerindeki etkileri:

Boylam herhangi bir yerin başlangıç meridyenine olan uzaklığının açı cinsinden değeridir.Türkiye 26 derece doğu boylamı ile 45 derece doğu boylamı arasında yer alır.

Dolayısıyla; En doğusuyla en batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır.

Ulusal saati başlangıç saat diliminin yerel saatiniden ileridir.

Dikkat:Türkiye saatinin başlangıç meridyenin yerel saatinden ileri olması,dünyanın ekseni çevresindeki hareketini batıdan doğuya doğru yapmasının sonucudur.Örneğin Van güneşi İzmir’den önce görür,dolayısıyla Van’da yerel saat daha ileridir.

2. ve 3. Saat dilimlerini kullanır.

Dikkat: İletişim hizmetlerinin gelişmesi ile beraber uluslar arası ilişkilerin sağlıklı yürütülebilmesi için uluslar arası saat dilimleri düzenlenmiştir. Bunun için başlangıç meridyenin 7 derce 30 dakika doğusu ile batısı başlangıç (0) saat dilimi olarak kabul edilmiştir.7 derece 30 dakika doğu meridyeninden 152er meridyen doğuya doğru gidildikçe bir sonraki ortak saat dilimine geçilmiş olur. Dolayısıyla Türkiye’nin ulusal saat ayarını yaptığı 2. Saat dilimi 22 derce 30 dakika doğu ile 37 derce 30 dakika doğu meridyeni  arasıdır.

Dikkat:Türkiye kış mevsiminde saat ayarını 30 derece doğu meridyenine göre yapan 2. Saat dilimini,yaz mevsiminde ise saat ayarını 45 derece doğu meridyenine göre yapan 3. Saat dilimini kullanır.İleri saat uygulamasının nedeni,gün ışığından daha fazla yararlanmak ve enerji tasarrufunda bulunmaktır.

Bulunduğu enlemlerin Türkiye üzerindeki etkileri:

Enlem herhangi bir yerin ekvatora olan uzaklığının açı cinsinden değeridir. Enlem doğal ve beşeri süreçler üzerinde önemli etkilere sahiptir.

Kuzey yarı kürede olduğu için

Güneyden kuzeye doğru gidildikçe;

Güneş ışınlarının yere değme açısı küçülür.

Sıcaklık azalır

Buharlaşma ve denizlerin tuzluluk oranı azalır.

Gölge boyu uzar.

Çizgisel hız azalır.

Gece ile gündüz arasındaki zaman farkı artar.

Güneyden gelen rüzgarlar sıcaklığı artırır,kuzeyden gelen rüzgarlar sıcaklığı azaltır.

En uzun gündüz 21 Haziranda,en uzun gece ise 2 Aralıkta yaşanır.

21 haziranda yaz mevsimi,21 aralıkta kış mevsimi başlar.

Gölge boyunun en uzun olduğu tarih 21 aralık,en kısa olduğu tarih ise 21 hazirandır.

Dönenceler dışında olduğu için

Güneş ışınları hiçbir zaman dik açıyla düşmez.

Gölge boyu hiçbir zaman sıfır olmaz.

Orta kuşakta olduğu için;

Yerkürenin eksen eğikliğine bağlı olarak oluşan matematik iklim kuşaklarının sınırlarını dönenceler ve kutup daireleri çizer.Türkiye kuzey kutup dairesi ile yengeç dönencesi arasında orta kuşakta yer alır.

Dolayısıyla;

Dört mevsim belirgin olarak yaşanır..güneş ışınları hiçbir zaman dik olarak gelmez,teğet olarak geçmez.

Cephe yağışları görülür.

Sürekli sıcak ve soğuk iklimler görülmez.

Batı rüzgarlarının etkisi altındadır.

Ilıman iklimlerin etkisi altındadır.

Güneş ışınlarının geliş açısının yıl içindeki değişimi fazladır..

Yıl içinde sıcaklık değişimi fazladır.

Bunlara dikkat!!!

Türkiye de dört mevsimin belirgin olarak yaşanması matematik konumun,aynı anda dört mevsimin yaşanması özel konumun sonucudur.

Türkiye de kısa mesafelerde sıcaklık değişiminin fazla olması yükselti farklılığı ve bakının sonucudur. Söz gelimi Toroslar’ın güney yamaçlarının kuzay yamaçlarına göre,Iğdır Ovası’nın yanı başındaki Ağrı Dağı zirvesinden sıcak olması özel konumun sonucudur.

Buna karşılık yıl içinde sıcaklık değişimi fazladır. Bu durum yıl içinde güneş ışınlarının yere yaptığı en büyük açı ile en küçük açının farkıyla ilgilidir. Sonuçta, yıl içinde sıcaklık değişiminin fazla olması, matematik konumunun sonucudur.

Dikkat; Türkiye’nin iklim özellikleri,bitki örtüsü,tarım ürünleri ve ekonomik faaliyetleri hem matematik konumundan hem de yüzey şekillerinden etkilenir..
Türkiye’nin Jeopolitiği

Ülkelerin uluslar arası platformda yürüttükleri siyaseti belirleyen en önemli faktör coğrafi özellikleridir. Ülkelerin coğrafi özellikleri ile siyasetleri arasındaki ilişkiler jeopolitik konumu oluşturur. Bu karşılıklı etkileşime dayalı işilkileri,siyasi coğrafyanın bir kolu olan jeopolitik inceler.

Dikkat; Ülkelerin jeopolitik açıdan hassas ve kuvvetli yönleri bulunabilmektedir. Örneğin,Türkiye’nin fiziki ve beşeri coğrafya özelliklerini göz önüne alırsak,üç tarafının denizlerle çevrili olması nedeniyle denizden gelebilecek tehditlere açık olması hassas yönünü,boğazlar vasıtasıyla Karadeniz ve Akdeniz’e yapılan giriş ve çıkışları kontrol edebilmesi kuvvetli yönünü oluşturur.

Türkiye’nin Jeopolitik geçmişi

Türkiye bulunduğu coğrafi konum itibariyle siyasi,kültürel ve ekonomik açıdan dnyanın en önemli ülkelerinden birisidir. Bu özelliklerinden dolayı Türkiye, tarihsel süreçte Roma,Bizans,Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere güçlü devletlerin egemenlik sahası olmuştur.

1071 Malazgirt zaferiyle sonsuza kadar Türk yurdu olan Türkiye, 1299 yılından itibaren uzunca bir süre dünya siyasetine yön veren Osmanlı Devletinin egemenlik sahası olmuştur.16.yy’da coğrafi keşiflerle dünya ticaretinin karalar  üzerinden denizlere geçmesi, Osmanlı devletinin elinde tuttuğu ipek ve baharat yollarının önemini kaybetmesi,önce ekonomik sonra da siyasi olarak gücünün zayıflamasına neden olmuştur.

Zamanla siyasi ve askeri gücünü kaybeden Osmanlı Devleti,20. yy’ın başında tarih sahnesinden silinmiş,onun yerine Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yeni bir Türk devketi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur..

Günümüzde Türkiye’nin Jeopolitik konumu

Türkiye bulundu konum içinde,komşu ve bölge ülkeleri için barış,demokrasi,istikrar,hoşgörü örneğidir. çevresine bu değerleri yansıtma konusunda iyi niyetli ve yoğun bir çaba içinde olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti;

Zengin petrol rezervlerine sahip olan Orta doğu ve Hazar havzası ile önemli deniz ulaştırma yollarının kavşağında bulunan Akdeniz havzası içinde yer alır.

SSCB ve Yugoslavya’nın dağılması ile yapısal değişim geçiren Balkanlar,dünyanın kanayan yaraları olarak adlandırılan Kafkasya ve Ortadoğu,arayışlar içinde olan Orta Asya ve dünya ticaretinin 4 te 1 ine sahip olan Avrupa’dan oluşan coğrafyanın merkezinde bulunmaktadır.

Kafkasya ve Orta Doğu’da ki petrol ve doğal gazın batıya ulaştırılması için belirlenen güzergahlardan en önemlisi üzerinde bulunmaktadır.Dolayısıyla Türkiye,doğu-batı ve kuzey-güney eksenli enerji güzergahları üzerinde güvenilir ve istikrarlı bir ülkedir.

Türkiye coğrafi konumu itibariyle birçok farklı siyasi,askeri,ekonomik ve ticari küresel ve bölgesel ölçekli kuruluşlara üyedir.

Türkiye üye olduğu küresel ve bölgesel ölçekli kuruluşlar içerisinde coğrafi konumundan ve tarihsel geçmişinden aldığı güçle aktif ülke konumundadır. Bu örgütlerin birçoğunun kuruluş aşamasında hem katılımcı hem de kuruluşun ama ve felsefesini ortaya koyma konusunda önderlik etmiştir.

Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren sorunlar:

Irak Sorunu,Kıbrıs sorunu,Batı Trakya sorunu,su sorunu (Fırat-Dicle), Ege sorunu (Kıta Sahanlığı)

Türkiye’yi dolaylı olarak ilgilendiren sorunlar:

Ortadoğu sorunu,Bosna-Hersek sorunu,Kafkasya sorunu,Kosova sorunu,Makedonya sorunu









Nüfusun Dağılışı ve Dağılışı Etkileyen Faktörler

Türkiye’de Nüfus Dağılışı ve Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler

1-Doğal Faktörler

a)İklim şartları: Yağışın yeterli olduğu ve ılıman iklim özelliklerinin görüldüğü kıyı bölgelerimizde nüfus,yağışın az olduğu ve kışın çok soğuk geçtiği iç bölgelerimize göre daha yoğundur.Ege bölgesinde nüfusun Doğu Anadolu’dan fazla olması gibi..

b)yer şekilleri: Yüksek ve çok engebeli yerlerde,sanayi ve ulaşım gibi ekonomik faaliyetlerin gelişmemiş olmasından dolayı nüfus azdır.Doğu Anadolu bölgesi,Doğu Karadeniz bölümü (kıyı kesimler hariç), Toroslar, Yıldız Dağları bölümü, Menteşe Dağlık yöresi, Taşeli Platosu gibi alanlarda yer şekilleri çok engebeli olduğundan nüfus seyrektir.

c)su kaynakları:Nüfusun su kaynaklarına yönelmesi kurak ve yarı kurak bölgelere özgüdür. En kurak bölgemiz olan Güneydoğu Anadolu’da nüfus su kaynaklarına yönelmiştir.iç Anadolu bölgesinde nüfusun bölge kenarlarında toplanmasının nedeni de budur.

2-Beşeri ve ekonomik faktörler

a)Sanayileşme: Sanayileşmenin yoğun olduğu alanlar,iş imkanı fazla olduğu için fazla göç almaktadır.İstanbul,İzmir,Bursa,Adana,Adapazarı,İzmit buna örnektir.

b)Tarım: Verimli tarım alanları olan Çukurova,Bafra,Çarşamba,Gediz,Bakırçay,Küçük ve Büyük Menderes  ile Doğu Anadolu da ki çöküntü ovaları nüfusun yoğun olduğu yerlerdir.

c)Madenler: Maden çıkarımı ve işletmesinin bulunduğu yerlerde iş imkanının fazla olmasından dolayı,nüfus fazladır.Batman,Zonguldak,Afşin-Elbistan,Soma,Yatağan bunun örnekleridir.

d)Turizm: Turizm sezonluk ya da kalıcı nüfusa neden olur.Antalya,Alanya,Bodrum,Kaş,Kale,Fethiye,Kuşadası,Marmaris gibi yaz turizm alanları ile Efes,İstanbul gibi tarihi turizm alanları,Pamukkale,Ürgüp gibi doğal güzellik alanları turizmden dolayı nüfusun arttığı yerlerdir.

e)Ulaşım: Ulaşımın geliştiği yerlerde diğer ekonomik sektörlerde geliştiği için iş imkanları artmıştır.Yoğun göçten dolayı nüfus da artmıştır.İstanbul,İzmir,Adana en önemli örnekleridir.

Türkiye'de Nüfus Politikaları

Türkiye’de nüfus politikaları

Nüfus politikaları, nüfusun niteliğini,niceliğin ve dağılımını etkileyen bilinçli uygulamalardır.Dünyada genel olarak uygulanan üç çeşit nüfus politikası vardır.Bunlar;

1-Nüfus artış hızını artırmaya yönelik nüfus politikası

2-Nüfus artış hızını azaltmaya yönelik nüfus politikası

3-Nüfusunu nitelik ve niceliğini iyileştirmek amacıyla uygulanan nüfus politikasıdır..

Türkiye’de farklı dönemlerde farklı nüfus politikaları uygulanmıştır.Cumhuriyetin ilk yıllarından planlı dönemin başladığı 1963 yılına kadar nüfus artış hızını yükseltici politikalar izlenmiştir.

Bu durum üzerinde;

  • Fazla nüfusun bir ülke için askeri ve siyasi güç olması,

  • Tarımda ülke nüfusuna duyulan ihtiyacın fazla olması,

  • Savaş ve salgın hastalıklarla genç nüfusun azalmış olması,

  • Türkiye’nin hızla kalkınmak zorunda olması etkili olmuştur.

Planlı dönemin başladığı 1963 yılından günümüze kadar ise nüfus artış hızını düşürücü politikalar izlenmiş,hızlı nüfus artışının ekonomik kalkınmada bir engel olduğu düşüncesi yaygınlık kazanmaya başlamıştır.Dolayısıyla 1965’te Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü kurulmuş ve çıkarılan kanunla aile planlaması uygulanmıştır.

Ekonomide yapısal değişimlerin gerçekleştirildiği 1980 yılı sonrası,nüfus artış hızının istenilen seviyede tutularak,nüfusumuzun nicelik ve niteliklerini iyileştirme politikaları izlenmeye başlamıştır.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More